
YAŞLANMAKTAN HİÇBİR ZAMAN KORKMADIM
“Spor hayatımın vazgeçilmezi”
Seyahatlerinde dahi sporu hayatından eksik etmeyen Demet Şener, aşırıya kaçmadan istediğini yediğini de
söylüyor. Tamamen sağlıklı yiyecek tüketmenin takıntı haline getirilmemesi gerektiğini belirten Şener, “Bunu bir takıntı haline getirmezseniz hayatınızın en azından yüzde 80’inde sağlıklı beslenir ve hareket etmeyi hiç kısmazsanız o zaman zaten hep aynı fitlikte kalabilirsiniz” diyor. En geç 11.30’da yatıyor, sabah 7’de kalkıyor. Olumlamalarını yapıyor, hayata pozitif bakıyor. Sabah kalkar kalkmaz ılık sirkeli ve limonlu suyunu içiyor ve birkaç saat bekleyip sağlıklı bir kahvaltı yapıyor. “Haftanın beş günü muhakkak spor yapıyorum” diyen Demet Şener ile sağlıklı yaşam, spor ve fit kalmanın sırları üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. İşte Demet Şener’den fit ve sağlıklı kalmanın sırları…
Güzellik yarışmaları ve modellik yıllarınızda dış görünüm ön plandaydı. O dönem sağlıklı yaşam sizin için ne ifade ediyordu?
Güzellik yarışmasında kraliçe seçildiğimde henüz 18 yaşını doldurmamıştım. O yüzden benim için sağlıklı yaşam o yaşlarda çok ön planda değildi. Ama çok küçük yaşlarımdan beri spor hep hayatımdaydı. Fiziksel olarak da çok şanslıydım ki kilo alabilen biri değildim. O yüzden de yeme içmeyi çok seven biri olarak hemen hemen her gün canım ne istiyorsa onları yiyordum. Özellikle de tatlıları…
Hayatınızda sadece fiziksel değil, ruhsal olarak da kendinize yönelmeye başladığınız o kırılma anı ne zamandı?
Benim küçükken de maneviyatım aslında çok kuvvetliydi. Koç burcuyum. Dış görünüş olarak daha sert ve köşeleri olan biri gibi gözüksem de aslında öyle biri değilim. Çocukluğumda hep sokakta gördüğüm kedileri, köpekleri eve getirirdim ya da ihtiyacı olan birine küçücük yaşlarda bile bir yardım etmeye çalışırdım. Her zaman bu yönüm çok kuvvetliydi. Hatta çok küçük yaşlarda çocuk okutmaya başladım. 19 yaşımdayken tesadüf eseri bir hastanede tanıştığım bir çocuğa yardım ederek, onu okutarak başladım ve bu şekilde devam etti. Kısacası maneviyatım benim her zaman çok kuvvetliydi. Ayrıca çok fiziğimi düşünen bir insan da değildim. Evet, çok küçük yaşlardan beri herkes çok güzel olduğumu, “Aynı manken gibisin”, “Kesin güzellik yarışmasına girmelisin” gibi sözler söylüyorlardı. Fakat bu benim çok doğal bir duruşum olduğu için çok fazla fiziğime takılmıyordum. Dediğim gibi zaten ince uzun bir yapım vardı. Hatta 13-14 yaşlarından beri şu andaki
boyumdaydım. Bayağı gösterişliydim ama hiçbir zaman “Ne kadar güzelim”, “Ben çok farklıyım” diyerek dolaştığımı hiç hatırlamıyorum.
Yoga, meditasyon, sağlıklı beslenme… Bu farkındalıklar hayatınıza nasıl girdi?
Bir ara beslenme konusunda bocaladım. Çünkü biraz yaşım ilerledikçe gördüm ki aslında ben de kilo alıyorum,
istediğim her şeyi yiyemiyorum. İyi bir beslenme uzmanına gitmeye karar verdim. Sağlıklı beslenme
hayatıma şu şekilde girdi. Model olduğum için çok ince kalmam gerekiyordu. “Acaba yememem mi gerekiyor?”
diye düşünerek bunlarla ilgili öğrenme sürecine girdim ve çok araştırdım. O zaman evli bile olmamama rağmen
şunu düşündüm: Beslenmeyi bilmem lazım ki ileride çocuklarım olduğunda onları da bebekliklerinden itibaren
sağlıklı besleyebileyim. Onlara da sağlıklı beslenmeyi
öğretebileyim diye düşündüm. Bu şekilde sağlıklı
beslenme çok önemli olmaya başladı benim için. Yogaya
da kızım İrem’e hamile kaldığımda doktorumun tavsiyesi
üzerine başladım. Çünkü normal doğumu çok istiyordum.
Doktorum da bana yogayı tavsiye etti. Bu
şekilde yogaya başladım. İrem şu anda 19 yaşını
dolduruyor. Yani 20 senedir yoga hayatımın
içinde. Yogayı fiziksel bir güzelleşme sebebi
olarak ya da fit kalma aracı olarak hiçbir zaman
görmedim. Her zaman bana, ruhuma çok iyi
gelmiştir. Beni hayatta dengede tutmasıyla,
kendine çok hayran bırakan bir öğreti yoga. O
yüzden yoga hep hayatımda var.
Anne olmak, yaş almak, hayatın
değişen dönemleri… Sizi sağlıklı
yaşam yolculuğuna en çok yaklaştıran
hangisiydi?
Anne olmak beni bu konuda daha da
sorumluluk sahibi yaptı. Bu konuda hep
şunu düşündüm: Çocuklarım okullara
gidecekler, yurtdışına gidecekler belki, daha
da ileride anneanne babaanne olacağım,
onların peşinden rahatlıkla koşmam lazım.
Her zaman daha dinç olmam lazım, hep bu
düşüncedeydim. Düşündüğüm şeyler de yavaş
yavaş gerçekleşiyor. Yılın birçok döneminde
yurtdışına, onların yanına gidip geliyorum.
Onlarla birlikte de yurtdışı seyahatlerimiz
oluyor. Şu an Ömer profesyonel sporcu, İrem
de bir dönem profesyonel tenisçiydi. Onların
antrenmanları, maçları derken birebir onlarla
ilgilenip, her an yanlarında olduğum için hep
Hem de hiç vasıta kullanmamaya çalışıyorum,
kullanmıyorum da… Yağmur, soğuk olsun, sıkı sıkı
giyinip yürüyorum. Değişik tatlar tanıyorum. Bunu
bir takıntı haline de getirmiyorum hiçbir zaman.
Denemem gereken, çok da sağlıklı olmayan şeyleri
de bazen yiyorum. Çocuklarıma da uyuyorum.
Beraber değişik şeyler yemekten de keyif alıyoruz.
Bunu bir takıntı haline getirmezseniz hayatınızın
en azından yüzde 80’inde sağlıklı beslenir ve
hareket etmeyi hiç kısmazsanız o zaman zaten hep
aynı fitlikte kalabiliyorsunuz. Bu arada buradaki
hayatımda da haftanın beş günü muhakkak spor
yapıyorum. Genelde hafta sonları da vücudumu
tamamen dinlendiriyorum, o da bana iyi geliyor.
Güne başlarken ve günü bitirirken
uyguladığınız wellness ritüelleriniz var mı?
Kesinlikle gözümü açar açmaz bütün olumlamaları
yapıyorum. Hayata hep pozitif gözlerle bakıyorum. Bu
bütün günümü çok güzel bir şekilde etkiliyor. O gün
gerçekten de güzel geçiyor. Sabah kalkar kalkmaz
ılık sirkeli ve limonlu suyumu içerim ve birkaç saat
bekleyip büyük sağlıklı bir kahvaltı yaparım. Gece
yatarken de muhakkak yine bütün olumlamaları yapıp
daha fit ve sağlıklı olmak istedim. Böyle de devam
ediyor. Tabii ki yaş aldıkça da her şeye daha dikkat
etmek durumunda hissediyorum ve daha çok
araştırıyorum. Araştırmaların sonuçları da değişiyor.
O yüzden daha sağlıklı olmak ve daha iyi yaş almak
için de sadece beslenmeme değil, hayat tarzıma da
dikkat ediyorum. Uyumam, kendimi motive etmem,
kendimi sevmem, hayata pozitif bakmam, bunlar
benim için çok önemli. Hayatımın yüzde 100’ünü
kaplıyor diyebilirim.
Şu an günlük yaşantınızda sağlık ve spor nasıl
bir yer tutuyor?
Bir önceki soruya istinaden söylediğim gibi spor
ve sağlıklı yaşam benim vazgeçilmezim. Yurtdışına
giderken bile bavuluma ilk koyduğum şey spor
ayakkabılarım. Hiçbir şey bulamazsam çıkıyorum,
caddelerde sokaklarda bol bol yürüyorum.
gözlerimi kapatırken ve uykuya dalarken hayatımda
olmasını istediğim şeyleri düşünürüm ve olmuş gibi,
hep teşekkür eder, şükrederim. Bu şekilde uyurum.
Muhakkak da erken yatarım. 11’de ya da 11.30’da
uyumuş olurum. Sabah 7.00’de dinç bir şekilde
kalkarım.
Sizce beden sağlığı mı daha öncelikli, yoksa
zihin sağlığı mı? Yoksa ikisini birlikte mi ele
alırsınız?
Kesinlikle ikisini birlikte ele alırım. Beden sağlığı,
ruh sağlığı, zihin sağlığı bunlar bir arada olmalı.
Yediğine dikkat eden, sporunu aksatmayan çok
fit birini görebilirsiniz ama çevresindeki bütün
insanlarla ilişkileri bozuktur, bu benim için hiçbir
anlam ifade etmez. O yüzden dediğim gibi ruhumuz
da çok önemli. Fizik bedenimiz, ruh bedenimiz,
enerji bedenimiz, enerjimizi yüksek tutmak,
etrafımıza ve kendinize sevgi dolu davranmak
bunlar çok önemli. Böyle olunca da hayat size daha
güzel şeyler getiriyor diye düşünüyorum. Zihnimizi
ve bedenimizi aktif tutmak, çalışmak arada da
dinlenmek çok önemli. Bunlar bence insanı genç ve
dinç tutan etkenler.
Sağlıklı beslenme hayatınızda bir kural mı,
bir yaşam tarzı mı? Bununla ilişkiniz zamanla
nasıl evrildi?
Hiçbir zaman yaza girmeden birkaç ay önce,
beslenmesine dikkat eden, spora ağırlık verip yaza
fit girmek isteyen biri olmadım. Benim için sağlıklı
beslenme bir yaşam tarzıdır. 1-2 kilo oynasa bile
hemen dizginleri ele alırım. Çünkü ben de insanım,
keyifli zamanlarda ya da seyahatlerde çok da fazla
dikkat etmek istemeyebiliyorum bazen. 3-4 kiloları
geçmediğiniz sürece geriye dönüşünüz de kolay
oluyor. O yüzden sağlıklı beslenme benim için
bir hayat tarzı. Yazı, kışı yok bunun ve her zaman
kendime, yediğime, içtiğime dikkat ederim. Ayrıca
sadece görüntü olarak değil, bu bedenin bize
verilmiş bir armağan olduğunu bilerek her zaman
içini de güzel şeylerle doldurmayı, beslemeyi tercih
ediyorum. Fazla miktarda sağlıksız şeyler yediğimde
kendimi iyi hissetmiyorum. Daha yorgun ve mutsuz
hissediyorum. Sağlıklı beslenmeye alışkın olan
vücut, size daha kötü tepkiler verebiliyor. Onun için
her zaman sağlıklı beslenmeyi ve yaşamayı tercih
ediyorum.
Enerjinizi yüksek tutmak için uyguladığınız
küçük ama etkili alışkanlıklarınız var mı?
Enerjimi yüksek tutmak için özel bir şey yapmıyorum.
Enerjik bir insanım. Miskinliği, yavaşlığı hiç sevmem.
Dediğim gibi belki burcumdan, belki yaradılışımdan
dolayı böyle. Evde otururken bile evin içinde bir
şeyler yaparım. Çok stabil durabilen biri değilim.
Spor yapmayı çok seviyorum. Boş vaktim varsa
dışarı çıkıp yürüyorum ve zaten çalışmaktan büyük
zevk alıyorum. Sabah kalktığımda gözlerimi güneş
varsa güneşe yoksa da gökyüzüne açıp, o günün hep
güzel geçeceğini düşünerek enerjik bir şekilde güne
başlıyorum.
Diyet yapıyor musunuz, yoksa dinleyerek
mi yiyorsunuz? Bedeni dinleyerek, sezgisel
beslenme gibi…
Diyet yapmıyorum. Diyet bana göre belli bir
rahatsızlığınız, bir sağlık sorununuz varsa
doktorunuzun uyguladığı yemeniz ya da yememeniz
gereken şeylerin listesidir. Ben sağlıklı besleniyorum.
Buna hiçbir zaman diyet diyemem. Her şeyi yiyorum
ama sağlıklı versiyonuyla. Onun için de bir diyet
yapıyorum diyemem. Tamamen sağlıklı besleniyorum
ama arada kendime ödüller de veriyorum. Doğum
günlerinde, özel günlerde ya da ayda bir kere oluyor
ama çok da lezzetli yemekleri yiyorum. O yüzden
vücudum zaten buna alışkın olduğu için de bana bir
sinyal vermiyor bu konuda.
Bu yaşam tarzınızı sosyal medyada paylaşırken
nelere dikkat ediyorsunuz?
Sosyal medyada bunları ara ara paylaşıyorum ve
çok sorular soruluyor. Fakat bununla ilgili özel bir
paylaşım yapmıyorum. Ara ara yediklerimi ya da kendi
yaptığım tatlıları çekiyorum ve onları paylaşıyorum.
Ama özellikle düzenli aralıklarla böyle paylaşım
yapmıyorum. Zaten bizleri gören herkes biliyor ki
spor yapıyoruz, sağlıklı besleniyoruz, dikkat ediyoruz.
O anlamda ben de kime baksam, kimi beğensem
arkasında büyük bir emek olduğunu görüyorum.
Sağlıklı yaşamı benimsemek isteyen kadınlara
en temel öneriniz ne olurdu?
Sağlıklı yaşam isteyen kadınlara söyleyebileceğim
şey şu olur: Bunu bir hayat tarzı olarak yaparlarsa,
çok iyi araştırıp aslında sağlıklı beslenmenin de çok
lezzetli yemeklerden geçtiğini bulurlarsa, zevkli
bir beslenmeye geçebilirler ve biraz emekle bunu
başarabilirler. Biraz emek vermek, araştırma yapmak
gerekiyor. Sağlıklı beslenmeyle ilgili yemek tarifleri
paylaşan, beslenmeyle ilgili bilgi veren çok güzel
web siteleri var. Ben hep takip ediyorum, değişik
şeyler yapmaya çalışıyorum. Zaten kızartma olmazsa,
kremalı şeyler kullanılmazsa, yağı daha sağlıklı ve az
ölçülü bir şekilde kullanıp pişirme yapılırsa çok da
sağlıklı, çok da lezzetli güzel yemeklerle hayatlarını
devam ettirebilirler. Biraz sabretmeleri gerekiyor.
Sosyal medyada paylaştığınız ya da hayatınızda
benimsediğiniz bir motivasyon cümlesi vardır
mutlaka. Sizi en iyi anlatan söz hangisi?
Paylaştım mı bilmiyorum ama benim için hayatımın
en önemli öğretisi, aslında hepimiz kendimizin
mentoruyuz. Dışarıdan bazı şeyler yardım edebiliyor
bize ama hep şunu söylüyorum: Dünyanın en iyi
spor hocasıyla da çalışsanız, en iyi diyetisyeniyle
de çalışsanız, neyin iyisini yaparsanız yapın o size
sadece günün bir saatinde etkili olur. Diğer 23 saat
siz kendinizle baş başasınız ve bunun devamlılığını
getirmek durumundasınız. O yüzden ben hep
kendimi motive ederim. Kendimi motive edecek
şeyler bulmaya çalışırım. Tabii ki insanın çok daha
önemli şeyler yaşadığı durumlarda yardıma ihtiyacı
oluyor. Ama genel anlamda bence kişi muhakkak
kendini motive etmeli. Bunu öğrenmeliyiz diye
düşünüyorum. Aslında hep tek başımızayız. Çevresi
çok kalabalık da olsa herkes tek başına.
Yoga ya da wellness odaklı bir proje planlıyor
musunuz? Belki bir marka ya da belki bir
stüdyo?
Sağlıklı yaşam denince aslında bunu en iyi şekilde
yapan, bu gömleği üzerine en iyi giyen isimlerden
biriyim. O yüzden zaman zaman daha kısa dönemli
projelerde bir şeyler yapıyorum ama bunu daha
yaygın, kapsamlı bir şekilde yapmak ve insanlara daha
çok ulaşmak isterim. Çünkü bu hayatı göstermelik
böyle yaşamıyorum. Gerçekten böyle yaşıyorum ve
sonuçları da ortada. İnsanın cildinden, saçından,
hayatından, her şeyinden belli oluyor bence. Onun
için güzel şeyler yapmayı planlıyorum. Bir ara bir
kitap çıkarmayı düşündüm. Şimdi o bekliyor. Belki
50’nci yaşımda böyle bir şey yapabilirim. Yoga
kıyafetleri tasarlamak gibi daha farklı fikirler de var
ama amacım daha çok insana ulaşmak. Onları sağlıklı
yaşam konusunda motive edebilirsem ne mutlu bana.
Çoğu kişiden, özellikle sosyal medyada beni takip
eden insanlardan bunu duyuyorum. Bu nedenle daha
kapsamlı bir şeyler yapmak, örnek olmak, insanları bu
konuda motive etmek isterim ve bu beni çok mutlu
eder.
Kendinizi ileride şu an ki Demet’ten farklı
olarak nasıl görmek istersiniz?
Şu andaki Demet’ten çok mutluyum. İleride daha
farklı birini görmek istemem. Ama tabii ki kendi
becerilerime daha fazla şey eklemek isterim. O
yönden kendimi geliştirmeye her zaman açığım. Bu
şekilde bakarsak tabii ki daha güzel işler yapmış,
kendini daha donanımlı bir şekilde geliştirmiş, 50,
55, 60 yaşımda da rol model olmayı isterim.
Bugünkü Demet Şener, geçmişteki haline bir
tavsiye verecek olsa, bu ne olurdu?
Bir tavsiye veremem ama şunu söylerdim: Hayal
ettiğin her şeyin fazlası sana gelecek. Geleceği
düşünüp yaşamadım, anı yaşayan bir genç kızdım.
Hayal ettiğim her şeyden daha fazlasını o zamanki
Demet oluşturdu. O yüzden söyleyecek pek bir şeyim
yok.
Sağlıkla, zarafetle ve iç huzuruyla yaş almak
nasıl bir duygu?
Muhteşem bir duygu! Ben yaşlanmaktan hiçbir
zaman korkmadım. Hatta çok da heyecanlanıyorum.
Her geçen yıllarda, daha da mutlu oluyorum, çünkü
çocuklarım büyüyor. Başarılı, mutlu bireyler oluyorlar.
Onlarla geçirdiğim zamanlar, daha ileriki hayatlarında
onlara eşlik etmek, yaşımı hiç hissetmediğim için belki
de yaş almak bu yüzden bana daha heyecanlı geliyor.
Kendimi merak ediyorum. İnşallah en güzel yıllarımı
sevdiklerimle görürüm.
Demet Şener