
BİR MAKİNE HAYATINIZI KURTARABİLİR Mİ?
Bir an düşünün… Bir makine doktorunuzdan önce hastalığınızı teşhis ediyor, hatta belki hayatınıza yön veriyor. Sağlık sektörü, yapay zeka ile tam da bu geleceğe doğru hızla ilerliyor. Makine öğrenimi, büyük veri analitiği ve derin öğrenme teknolojileri, tanı süreçlerini hızlandırıp hasta bakımını yeniden inşa ediyor.
Araştırmalar, sağlık sektöründeki yapay zeka yükselişini doğruluyor. Grand View Research’e göre; 2023’te yapay zekanın sağlık pazarındaki değeri 11 milyar dolardı ve 2030’a kadar 188 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu devrimin merkezinde hem umut hem de soru işaretleri yatıyor. Peki, yapay zeka sağlıkta nasıl bir dönüşüm yaratıyor ve bizi neler bekliyor?
YAPAY ZEKA, İNSANLARDAN DAHA FAZLA DOĞRULUK PAYINA SAHİP
Geleneksel tanı yöntemleri genellikle yavaş ve insan hatasına açık. Yapay zeka ise bu tabloyu kökten değiştiriyor. Tıbbi görüntülemede algoritmalar, olağanüstü bir hassasiyetle çalışıyor. Stanford Üniversitesi’nin 2021 çalışması, yapay zekanın deri kanserini dermatologlarla aynı doğrulukla (yüzde 91) teşhis edebildiğini kanıtladı. Benzer şekilde, Google Health’in geliştirdiği bir sistem, göğüs röntgenlerinde akciğer kanserini yüzde 94 doğrulukla tespit ediyor. Radyologlardan yüzde 5 daha başarılı. IBM Watson Health ise milyonlarca tıbbi makale ve hasta kaydını saniyeler içinde tarayarak kanser teşhisini hızlandırıyor.
Tedavi tarafında da yapay zeka parlıyor. Hastaların genetik yapıları ve tıbbi geçmişleri analiz edilerek kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturuluyor. Örneğin; Atomwise adlı yapay zeka platformu, Ebola için potansiyel bir ilacı sadece 46 günde tasarladı. Geleneksel yöntemlerle bu yıllar alır. Robotik cerrahi ise başka bir devrim. Da Vinci Cerrahi Sistemi, cerrahların titremesini ortadan kaldırıp ameliyat hassasiyetini artırıyor. 2022 verilerine göre; bu sistemle yapılan operasyonlarda iyileşme süresi yüzde 50’ye kadar kısaldı. Yapay zeka, sağlıkta hem hız hem de doğruluk vadediyor.
KAZANIMLAR VE KAYIPLAR
Yapay zekanın sağlık sektörüne sunduğu avantajlar göz dolduruyor. Hızlı ve doğru teşhis konusuna bakalım. Erken teşhisle hayatta kalma oranları artıyor. JAMA’nın 2023 raporu, yapay zekanın meme kanseri erken teşhisini yüzde 12 iyileştirdiğini gösteriyor. Kişisel tedavide hastaya özel çözümler, başarıyı yükseltiyor. Verimlilikteyse McKinsey’e göre; yapay zeka rutin görevleri otomatikleştirerek doktorların iş yükünü yüzde 30 azaltabilir.
Ancak madalyonun öteki yüzü de var. Bunların başında veri güvenliği geliyor. 2021’de 45 milyon hasta kaydı siber saldırılara maruz kaldı. Erişim eşitsizliği de diğer bir konu. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2022 raporuna göre; düşük gelirli ülkelerde yapay zeka kullanımı yüzde 8’in altında. Tabii ki etik sorular da aklımıza geliyor. Yapay zeka yanlış bir teşhis koyarsa kim sorumlu? Hukuki çerçeve hala bulanık. Bu denge, yapay zekanın yaygınlaşmasında kritik bir sınav olacak.
PEKİ GELECEKTE NELER OLACAK?
Yapay zeka, sağlıkta sınırları zorlamaya devam ediyor. Gartner, 2025’te yapay zeka destekli sanal sağlık danışmanlarının hastaların yüzde 20’sine rehberlik edeceğini öngörüyor. Büyük veri analizleri, hastalıkları henüz ortaya çıkmadan tahmin etme gücünü artırıyor. Örneğin; BlueDot adlı bir yapay zeka sistemi, Covid-19 salgınını resmi duyurulardan 9 gün önce tespit etti. Genetik analizler ve biyomarkerlar sayesinde, kanser gibi hastalıklar için önleyici tedaviler geliştiriliyor. Yakında yapay zeka sadece doktorların yardımcısı değil, bireysel sağlık koçumuz olabilir. Ancak gelecek; etik kurallar, veri gizliliği ve eşit erişim gibi meseleler çözülmeden tam anlamıyla şekillenemez. Sağlık profesyonellerinin yapay zekayı anlaması ve doğru yönlendirmesi, modern tıbbın temel taşı olacak. Sizce, bu devrime hazır mıyız?
Ahmet Can
Teknoloji Yazarı, TV Programcısı